Bir insanın cebinde taşıdığı kartvizit, unvanını, şirketini ve iletişim bilgilerini barındırır. Ancak gerçekte insanı tanımlayan şey, profesyonel kimliği değil, karakteridir. Kağıda yazılanlar zamana yenilir, ama insanların zihninde kalan iz, kalıcıdır. İtibar kazanılabilir, kaybedilebilir ama karakter, insanın en kalıcı sermayesidir.
Başarı; bilgi, yetenek ve deneyimle gelir. Ancak karakter eksikse, bu değerlerin ömrü kısa olur. İş hayatında güvenilirlik, kazanılması zor ama kaybedilmesi kolay bir sermayedir. Zeki ama güvenilmez biri, şirketi bir anda büyütecek gibi görünebilir; ancak uzun vadede felakete sürecek olan da odur.
Büyük bir şirketin CEO’su verdiği bir konferansta şöyle demiş:
“Bana dürüst ama vasat bir çalışan mı, yoksa zeki ama güvenilmez biri mi diye sorsanız, tereddütsüz dürüst olanı seçerim. Çünkü zeki biri şirketi büyütecek adımlar atabilir, ama güvenilmez biri bir gecede her şeyi yerle bir edebilir.”
Peki, insanlar neden bazen güvenilir olmak yerine manipülatif ve hesapçı davranmayı tercih eder? İş dünyasında hızlı yükselmek, çıkar elde etmek isteyenler, çoğu zaman etik dışı yollara başvurabiliyor. Ancak tarih göstermiştir ki, bu tip kısa vadeli kazançlar uzun vadede itibar kaybına yol açar. Güven, kaybedildiğinde yeniden kazanılması neredeyse imkansız olan bir değerdir.
Bir insanın kim olduğunu anlamak istiyorsanız, onun zorluklar karşısındaki duruşuna bakın. Krizde serinkanlı kalanla, panikleyip çözüm aramayan aynı değildir. Gerçek dostlar, sadece iyi günlerde değil, zor zamanlarda yanınızda olanlardır. Aynı durum iş hayatında da geçerlidir: Ekip çalışmasında, kriz yönetiminde, sadakat ve etik konusunda kimlerin nasıl davrandığı karakterin aynasıdır.
Yönetim pozisyonlarında olanlar için karakterin önemi daha da fazladır. Liderlik, sadece strateji bilmek ve kararlar almak değil, aynı zamanda çalışanlarınızın gözünde güvenilir biri olabilmektir. Zor zamanlarda personelinin arkasında durmayan, sadece rakamlara odaklanan liderler, uzun vadede ekibini kaybeder.
Günün sonunda insanlar, ne kadar para kazandığınızı ya da hangi unvanlara sahip olduğunuzu değil, onların hayatında nasıl bir iz bıraktığınızı hatırlayacak. Bazıları gölgelerini büyütmek için çabalar, ama asıl olan ağacı sağlam büyütmektir. Gölge gelip geçicidir, ancak ağacın kendisi uzun ömürlüdür. "Karakter bir ağaçtır, itibar ise gölgesi. Gölgeyi değil, ağacı gübrelemek gerekir." der Abraham Lincoln.
Son nefesimizi verdiğimizde, ardımızda kalan banka hesaplarımız değil, insanların bizi andığında hissettikleridir. Öyle bir karakter inşa edin ki, adınız kağıtta değil, insanlığın hafızasında yaşasın.