Bağlantı Kurmak Yetmez, Güven İnşa Et!
Son zamanlarda kaç yeni insanla tanıştın? Peki, bunlardan kaçı gerçekten senin için var? Daha da önemlisi, sen kaç kişi için gerçekten varsın?
Bugün “networking” her şeyin merkezinde. LinkedIn’de bağlantılar ekleniyor, kartvizitler değiş tokuş ediliyor, sosyal medyada tanıdıklar biriktiriliyor. Herkes birbirine dokunuyor ama çok azı iz bırakıyor. Oysa gerçek ilişkiler, sadece isimleri bir listeye eklemekle değil, o isimlere değer katmakla kurulur.
Bağlantılar kapıları açabilir. Ama o kapıların ardında kalıcı olmak, güven inşa etmeyi gerektirir. Çünkü insanlar birçok kişiyle tanışabilir ama çok azına güvenir.
Tanımak Yetmez, Tanınmalısın
Geniş bir çevreye sahip olmak avantaj gibi görünür. Oysa asıl önemli olan, senin kimleri tanıdığın değil, kimlerin seni gerçekten tanıdığıdır.
Seni nasıl hatırladıkları, seninle ilgili hangi duyguyu taşıdıkları… İş dünyasında, sosyal hayatta, hatta gündelik yaşamda bile güven duymadığın biriyle uzun bir yolculuğa çıkamazsın. Güven, zamanla örülür ve en sağlam ilişkileri inşa eder.
Etrafındaki insanlar seni yukarı da taşıyabilir, aşağı da çekebilir. Bu yüzden çevreni sadece “kaç kişi” olarak değil, “ne kadar değerli” olarak da değerlendirmelisin.
Kazandırmadan Kazanamazsın.
İnsan ilişkilerinde temel bir kural vardır: Gerçek kazanç, önce kazandırmakla başlar.
Bugün çoğu insan, fırsatları yakalamaya, avantaj elde etmeye ve kendi çıkarlarını öne koymaya odaklanıyor. Ama uzun vadede kazananlar, önce başkalarına değer katanlar olur.
Çünkü insan doğası gereği, kendisine gerçekten destek olanları unutmaz. Birine yol gösterirsen, başka birine fırsat sunarsan, birinin zor zamanında yanında olursan… Bunları samimi şekilde yaparsan, insanlar da seni yükseltir.
Güven, menfaatin bittiği yerde başlar.
Konuşmak mı, Susmak mı?
İletişim, sadece kelimeleri sıralamak değildir. Doğru zamanda, doğru insana, doğru mesajı verebilmektir.
Bazıları çok konuşur ama kimseye ulaşamaz. Bazılarıysa sessiz kalarak bile güven verir. Çünkü bazen tek bir yanlış kelime, yıllarca inşa edilen güveni saniyeler içinde yıkabilir.
Sadece ne söylediğin değil, nasıl ve ne zaman söylediğin de önemlidir. Beden dilin, jestlerin, zamanlaman, hatta sessizliğin bile bir mesajdır.
Eğer güven veren bir duruşun varsa, çok az konuşsan da insanlar seni anlar. Ama anlamdan yoksun bir iletişim, sağlam bir ilişki kurmaya yetmez.
Geçici Temaslar mı, Kalıcı Bağlar mı?
Bugün bağlantı kurmak birkaç saniyelik bir iş. Ama mesele, bu bağlantılar gerçekten bir anlam ifade ediyor mu?
İnsanlarla sadece tanışan biri mi olacaksın, yoksa onların hayatında fark yaratan biri mi?
Gerçek ilişkiler, sağlam bir inşaat gibidir: Temeli zayıf atılan bağlar, ilk kriz anında yıkılır. Ama güven üzerine inşa edilen ilişkiler, zamana meydan okur.
Şimdi dur ve düşün: Seni yalnızca bir "bağlantı" olarak görenler mi var, yoksa gerçekten güvendiğin ve sana güvenen insanlar mı?
Eğer ikinci grup azınlıktaysa, belki de sayıyı artırmak yerine, var olan ilişkileri güçlendirmeye odaklanmalısın.
Çünkü günün sonunda önemli olan, kaç kişiyle tanıştığın değil, kaç kişinin senin için gerçekten orada olduğudur.
Karar senin.