Bir sabah aynaya baktın. Karşındaki yüz tanıdık ama bir o kadar yabancı. Gözlerinin içine dikkatlice bakıyorsun…
Peki, gerçekten kendini mi görüyorsun, yoksa sadece görmek istediğin birini mi?
Kendini bilmek kolay bir iddia ama zor bir hakikattir. Çoğu insan, aynada gördüğü kişinin kendisi olduğuna inanır. Oysa bazen aynalar da yalan söyler.
Bazı aynalar, bize sadece hoş bir siluet gösterir. Bazıları ise içimizi ifşa eder.
Asıl soru şu: Sen hangi aynaya bakıyorsun?
Kendi hikayemizi anlatırken genellikle kendimize başrol yazarız. Hep en iyisini düşündüğümüzü sanırız. Sabırlıyız, adiliz, çalışkanız diye düşünürüz. Ama ya çevremizdekiler böyle düşünmüyorsa?
Belki iş arkadaşların seni katı buluyor. Belki ailen seni umursamaz sanıyor. Belki dostların seni bencil görüyor.
O zaman hangi resim doğru? Senin aynan mı, yoksa onların aynası mı?
İşte burada devreye insanın en tehlikeli noktası giriyor:
Kör Alan.
Kör alan, kişinin kendisinde fark etmediği ama başkalarının çok net gördüğü yönleridir. Ve çoğu insan bu alana bakmaya cesaret edemez. Çünkü gerçeklerle yüzleşmek, makyajsız bir aynaya bakmak gibidir.
Dunning-Kruger etkisine göre, yetersiz bilgiye sahip olan insanlar kendilerini abartmaya daha yatkındır. Bu durum bugün sosyal medyada o kadar görünür ki…
Bir sosyal medya fenomeni düşün: Kendi gözünde müthiş bir lider, binlerce takipçiye ilham veriyor. Ama arka planda ekip arkadaşları onu “egoist, zorba ve bencil” olarak tanımlıyor.
Kendini mükemmel bir eş, anlayışlı bir arkadaş, çalışkan bir yönetici zanneden insanların aslında çevresinde nasıl algılandığını çoğu hiç sorgulamıyor. Sosyal medya, bazen bu çarpık aynaları parlatan en büyük vitrin haline geldi.
Bir üniversite öğrencisi, Instagram’da samimiyet maskesi takıyor ama arkadaş grubunda “çıkarcı ve yapmacık” olarak konuşuluyor.
Bir iş insanı, LinkedIn’de mütevazı bir lider olarak kendini pazarlıyor ama şirket içinde “ulaşılamaz ve buyurgan” bir profil çiziyor.
Kendi aynana mı bakıyorsun yoksa seni onaylayanların kurduğu vitrine mi?
Kendi algımız ile başkalarının bizi algılayışı arasındaki fark çoğu zaman karanlıkta kalır. Hepimiz bir şeyler sanıyoruz. Ama sandıklarımızla yaşadıklarımız çoğu zaman farklı.
Bir belediye başkanı sokakta sempatik, içeride despot.
Bir televizyon yıldızı ekranda halkçı, arka planda kibirli.
Bir öğrenci derste özgüvenli, arkadaş ortamında kırılgan.
Gerçek şu:
Sen sandığın kişi olmayabilirsin.
Napolyon kendini halk kahramanı sanıyordu ama çevresi onu kibirli ve yalnız hatırladı.
Chaplin bir kesim için bir sanat devrimcisiydi, diğer bir kesim için bir tehdit.
Bugünün CEO’ları, influencer’ları, siyasetçileri hep aynı sorunun içindeler:
Acaba yanlış aynaya mı bakıyoruz?
Bir insanın en büyük cesareti kendini değiştirmek değil; farklı aynalara bakabilmektir.
Başkalarına kulak vermeyi zayıflık sanıyoruz. Oysa en güçlü insanlar, başkalarının gözünden nasıl göründüğünü sorgulayanlardır.
Kendini tanımanın en pratik yolları bunlar:
1. Samimi ve Rahatsız Edici Sorular Sor
"Ben kimim?" demek kolay. Asıl sorman gereken:
"Hangi davranışlarım çevremdekileri rahatsız ediyor olabilir?"
Bu sorunun cevabı seni büyütür.
2. Farklı Çevrelerden Gerçek Geri Bildirim Al
Seni seven dostlardan değil, senden çekinenlerden, hatta senden hoşlanmayanlardan geri bildirim al. Belki de seni en iyi onlar görebiliyordur.
3. Kendini Dışarıdan İzle
Kendini bir toplantıda kaydet. Konuşurken, yürürken, tartışırken videoya al. İzleyince kendine şaşıracaksın.
Sandığın kadar samimi misin? Ya da gerçekten dinliyor gibi mi gözüküyorsun?
Aslında ayna yalan söylemez. Ama sen hangi aynaya bakıyorsan, gerçeğin de ona göre şekillenir.
Bugün sadece sana hoş gelen aynalara mı bakıyorsun?
Yoksa sana itici gelen, belki canını acıtan aynalara da bakmaya cesaretin var mı?
Bazen mesele kim olduğun değil, hangi aynaya baktığın meselesidir.
Yazıyı okudun.
Şimdi en önemli adıma geliyorsun:
Bir iş arkadaşına,
Bir yabancıya,
Belki senden hoşlanmayan birine şunu sor:
"Beni nasıl biri olarak görüyorsun?"
Duyacağın cevap, sana yeni bir ayna açabilir. Ve belki de o ayna sana hiç bilmediğin bir "sen" gösterebilir.
Hazır mısın?



