Her yıl 30 Ağustos'u kutlarken, zaferin manevi boyutunu ne kadar idrak ettiğimizi sorgularız. Bu özel gün, sadece bir konser veya eğlence etkinliği değil, bir milletin varoluş mücadelesinin ta kendisidir. Bu ruhu yaşatmak ise ne kadar bütçe harcandığıyla değil, ne kadar kalbe dokunulduğuyla ilgilidir.
Bu yıl Tuzla'da, bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gördük. Belki büyük bir sanatçı kadrosu yoktu ama sahnede parlayan genç yeteneklerimiz vardı. Onlar, en az ünlü isimler kadar coşkulu, en az onlar kadar yetenekliydi. Sadece bir mikrofon ve bir sahne, Zafer Bayramı'nın ruhunu tüm Tuzla'ya yaymaya yetti. Bu durum, bize bir kez daha gösterdi ki, bir etkinliğin kalitesi, harcanan parayla değil, ortaya konan samimiyetle ölçülür.
Tuzla Belediyesi'nin ve Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl'ün bu cesur kararı, takdire şayandır. Bu, bir belediyenin sadece hizmet üretmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal değerleri ve genç yetenekleri ön plana çıkarma sorumluluğunu da taşıdığının bir göstergesidir. 30 Ağustos gecesi, Tuzla'da hem bir Zafer Bayramı kutlandı hem de gençlerin sanatına, yeteneğine ne kadar değer verildiği gözler önüne serildi. Bu anlamlı gece için Tuzla Belediye Başkanı'na teşekkür ederken, geleceğin sanatçılarına da bir alkış göndermeyi borç bilirim.
Sevgi ve Sağlıcakla kalın…
