olaygazetecilik @ hotmail.com

Dün 29 Ekim Cumhuriyet bayramımızın 102. yıldönümü idi.

Böylesi önemli bir tarihin bir gün öncesinden hatta günler öncesinden kutlama hazırlıkları başlar.

Bizde Türkiye Cumhuriyetinin doğum günü olan 29 Ekim tarihini en iyi bir şekilde kutlamak adına hazırlıklara başladık.

Bizim evimiz Gebze’de.

Hem de Gebze’nin tam orta yerinde.

29 Ekim Çarşamba günü bir misafirimizi yurt dışına göndermek adına her zamankinden biraz daha erken uyandık, uyanır uyanmaz da balkonda mis gibi bir sabah çayı içmeye başladık.


Saat 07.30 gibi adını o an koyamadığımız bir hareketlenme olmaya başladı.

Bizim evinden önünden itfaiye araçları, Ambulanslar başta olmak üzere yardım ile ilgili çok sayıda araç siren sesleri eşliğinde geçip gitmeye başladılar.

Böylesi hareketlenmelerde yani Ambulans ve itfaiye araçları bir yerden başka bir yere doğru gidiyorlarsa aklımıza iki şey gelir.

Birincisi birden fazla aracın karıştığı trafik kazası.

İkincisi de yangın.

Bir müddet bekledik

Ancak siren sesleri hiç durmuyor.


Üstelik başka ilçelerden de ilk yardım araçları birbirini takip ediyor.

O ara bizim Ümit Ülker’i aradık.

“Ümit çok fazla siren sesi var ne oluyor?” dedik.

“Abi Gebze’nin akse sapağında yedi katlı bir inşaat çökmüş, bildiğin enkaz var, çöken binanın içerisinde insanların olduğu duyumu var, bende buradayım seni bilgilendireceğim” dedi.

Dakikalar içerisinde hadise netleşmeye başladı.

Çöken binayı biliyoruz.

Binayı yapan kişiyi de tanıyoruz.


Binanın altındaki eczaneden belli zamanlarda ilaç aldığımız için eczaneyi de eczane sahibini de tanıyoruz.

Yedi katlı bina.

Altta eczane.

Normalde beş dairenin bulunduğu bir binada beş aile yaşıyor.

Korku ve endişemiz her geçen gün artıyor.

Biraz sonra resmi haber geliyor.

29 Ekim Cumhuriyet bayramı dolayısı ile resmi tatil.